20. yüzyıl Amerikan edebiyatının
şiirleri kadar özyaşam öyküsüyle de ilgi çeken
en önemli isimlerinden
Sylvia Plath'in Günlükler'i
Merve Sevtap Ilgın’ın
yeni ve genişletilmiş çevirisiyle
Kırmızı Kedi'de
Sadece otuz yıl yaşadı Sylvia Plath ve bu otuz yıla fırtınalı bir hayat ve unutulmaz eserler sığdırdı. 1963 yılında hayatına kendi eliyle son vermesinden sonra eşi Ted Hughes’un büyük kısmını sansürleyerek ilk kez yayımlattığı Günlükler, yıllar sonra özgün haliyle yayımlanmıştı. Kırmızı Kedi Yayınevi bu ikinci versiyonun tamamına yakın kısmını, yeni çevirisiyle okura sunuyor.
Plath’ın hayatının son on iki yılını kapsayan günlükleri onun özelindeki ve edebiyat alanındaki mücadelelerini veriyor ve okura onu tanımak için geniş pencereler açıyor.
Günlükler, bu özgün yazarı tanımak ve yapıtlarını daha iyi anlamak isteyenler için eşsiz bir başvuru kaynağı, hayranları için vazgeçilmez bir başucu kitabı.
KİTAPTAN ALINTILAR
Bedenimin hayatta kalması için ekmek ne ise, mağrur ruh sağlığım için de yazmak odur. Eğitimli, kendini özgür kılabilmiş bir kadın olmanın bedelini ödüyorum: beğeniler konusunda eleştirel, titiz ve seçiciyim. Belki de yazma arzum, o en temel beğenilme-me ve saygı duyulma-ma korkusuna bağlanabilir.
Benim hayatımın amacı ne ve onunla ne halt edeceğim? Bilmiyorum ve korkuyorum. Asla istediğim bütün kitapları okuyamayacağım; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım. Kendimi istediğim bütün becerileri edinecek kadar eğitemeyeceğim. Bunları neden istiyorum? Hayatımda mümkün olan zihinsel ve fiziksel tecrübelerin tüm renklerini ve çeşitlerini tatmak ve hissetmek istiyorum.
Büyüyemeyeceğimin farkında olarak, küçük kalmayı reddettim.
Yazar olmaktan başka istediğim bir şey yoktu ve yazar olamıyordum: Oturup tek bir cümle bile yazamıyordum. Korkuyla, ölümcül bir histeriyle felce uğramış gibiydim. Sıcak mutfakta oturmuş, zaman darlığını, bunaltıcı temmuz havasını değil, bir tek kendimi suçluyordum.
0 yorum :
Yorum Gönder