Serdar Çelik
Akşam Kitap Eki 11.10.2013
Sonbaharın hüzünlü
romantikliğiyle eve dönen biz gezgin ruhlar, bir yerde kalıp yosun bağlamanın
ne olduğunu bilemediğimizden mi yoksa huzursuz içgüdümüzün dürtüklemesinden
midir bilinmez, hep yeni seyahatler kurgularız. Evdeki hesap çarşıya uymayınca
da diğer gezginlerin yazdıklarına sararız. Bunun için uzun yıllar yaşadığım
Hispanik kültürün içinden ve İspanyolcanın sunduğu geniş yayın yelpazesinden
birkaç kitap seçeyim diye internet kitapçılarını dolaşırken bir şey dikkatimi
çekti. Sanıyorum sadece benim gibilerin değil, yerinden kıpırdayamayanların da
bolca aradığı bir tür olup çıkmış seyahatnameler. Hele bir de gezip tozup,
yiyip içip sonra tüm detaylarıyla anlatan ve sayıları yüz binleri aşan blog
yazarlarını da işin içine katarsak modern Evliya Çelebi’lerden geçilmiyor
ortalık.
Bence seyahatname okumak gezi
rehberine danışmak gibi bir şey değil, onda aynı yere defalarca gidilmiş olsa
bile yazarın sizin göremediğiniz şeyleri görmüş olması, bakmadığınız yerden
bakmış olması önem kazanıyor. Aynı Enis Batur’un henüz raflara konan Ziyaretler
Kitabı’nda olduğu gibi görülen yerdeki mekânlara, havaya, yaşayanlara,
ağaçlara, taşlara kimsenin bakmayı aklının ucuna getirmeyeceği gibi bakmak
gerekiyor. Ayrıca bulunduğu yerlerde, belki de oranın en uzun yıllardır
yaşayanı olan güvercinlerin, rüzgârların, gölgelerin izlerini de okura
yaşatması ayrı bir tat veriyor. Bir de benim uzun yıllar yaşadığım Katalunya’ya
“Katalaneli” demesine de bayıldım doğrusu, hiç aklıma gelmemişti ama şimdiden
sonra kullanacağım, haberi ola. Şiirsel betimlemeler de yapmış bu kitabında
Enis Batur, ama mekânla karşılaştırmalı olarak değişik bir tarzda yazdığı o
günlük kıvamındaki “Ağustos Defteri” kısmı, insanların günlük yaşantılarında
neler yaptığı ve nasıl yaşadığı beni zerre kadar ilgilendirmediğinden olsa
gerek, oldukça gereksiz gibi geldi bana. Günümüzde gezi yazılarının önemi
gittikçe artıyor, çünkü artık insanlar gittikleri yerleri sanki bir kameranın
arkasından seyreder gibi sadece bakarak gezmeyi sevmiyorlar. Bu yetmiyor artık
günümüz gezginine. Gidilen yerdeki yaşanmışlıklar, buralara sizden önce
gelmişlerin gözlemleri, tarihin bıraktığı izlerin hikâyeleri neredeyse günümüz
gezgininin olmazsa olmazları.
Geri dönüp yaz aylarında ispanyol dilinde en çok satanlar listesine bir göz atıp da çoğunluğu gezi yazılarının aldığını görünce sadece ben değilmişim böyle düşünen dedim kendi kendime. Neler yok ki listelerde. Elinde Gılgamış Destanı’yla Mezopotamya’da Babilonya’nın izini sürenlerden, cennetlik ve cehennemlik Karibeyi (Ancho Mar de los Sargazos - Jean Rhys) anlatanlara kadar. Benim dikkatimi çekenler arasında, hayatının büyük bir kısmını Balear Adaları’nda geçiren, eserlerinden bazıları ülkemizde de yayınlanan ünlü Hollandalı yazar Cees Nooteboom’un Akdeniz’in en bakir adalarından Menorka’yı anlatan Kırmızı Yağmur (Lluvia Roja - Siruela Yayınları) adlı kitabı oldu. Bu arada, İspanya’nın saygın yayınevlerinden Siruela uzun zamandır “Zamanın Gözü” adında bir seri yayınlıyor. Bu kategoriden çıkan kitapların genel özelliği, gezip görüp yaşadıklarını meraklısı için anlatan yazarlara yer vermesi. Ne diyelim, darısı bizim saygın yayınevlerinin seyahatname serilerine...
Kaynak: http://www.aksam.com.tr/ekler/kitap/enis-baturdan-cees-nootebooma-gezilerini-yazanlar/haber-251445
Geri dönüp yaz aylarında ispanyol dilinde en çok satanlar listesine bir göz atıp da çoğunluğu gezi yazılarının aldığını görünce sadece ben değilmişim böyle düşünen dedim kendi kendime. Neler yok ki listelerde. Elinde Gılgamış Destanı’yla Mezopotamya’da Babilonya’nın izini sürenlerden, cennetlik ve cehennemlik Karibeyi (Ancho Mar de los Sargazos - Jean Rhys) anlatanlara kadar. Benim dikkatimi çekenler arasında, hayatının büyük bir kısmını Balear Adaları’nda geçiren, eserlerinden bazıları ülkemizde de yayınlanan ünlü Hollandalı yazar Cees Nooteboom’un Akdeniz’in en bakir adalarından Menorka’yı anlatan Kırmızı Yağmur (Lluvia Roja - Siruela Yayınları) adlı kitabı oldu. Bu arada, İspanya’nın saygın yayınevlerinden Siruela uzun zamandır “Zamanın Gözü” adında bir seri yayınlıyor. Bu kategoriden çıkan kitapların genel özelliği, gezip görüp yaşadıklarını meraklısı için anlatan yazarlara yer vermesi. Ne diyelim, darısı bizim saygın yayınevlerinin seyahatname serilerine...
Kaynak: http://www.aksam.com.tr/ekler/kitap/enis-baturdan-cees-nootebooma-gezilerini-yazanlar/haber-251445
0 yorum :
Yorum Gönder